Son seçimlerin ardından ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadelede daha etkin bir konuma geldiği açıkça görülüyor. Bu etkiyi ve buna bağlı zorlukları, Nisan ayı itibarıyla sıkılaştırma politikalarının etkisiyle birlikte daha fazla hissetmeye başladık.
Büyümenin yavaşlaması, kredi faizlerindeki artışlar ve kredi imkanlarının daralması gibi faktörler, maliyet artışlarına rağmen Türk lirasının değer kazanmasıyla ihracatçılar ve turizmciler için zorlukların artacağı bir döneme girildiğini gösteriyor.
Şirketlerin üst düzey yöneticileri ve finans yönetimi, gelecek aylarda enflasyon, döviz kuru ve faiz oranları gibi konularda nasıl bir seyir izleneceğini analiz etmeye çalışıyor. Özellikle dış ticarete dayalı sektörler, döviz kurlarının seyri konusunda son derece hassas bir durumda.
Mart ayında yaşanan hızlı döviz kuru artışının Nisan ayında yavaşlaması, hatta durma noktasına gelmesi normal karşılanabilir. Ancak, önümüzdeki aylardaki gelişmeler oldukça kritik.
Ekonomi yönetiminin açıklamalarından, kurların enflasyonla paralel olarak artırılacağı anlaşılıyor. Aylık bazda %1,5 ila %2 arasında bir döviz kuru artışı bekleniyor. Bu durumu dikkate alarak, yıl sonunda Dolar/TL kuru için 37-38 bandını, Euro/TL kuru için ise 40 seviyelerini öngörüyorum. Ancak, bu tahminlerin geçerli olabilmesi için ekonomi yönetiminin politika uygulamalarının başarılı olması gerekiyor. Bunun yanı sıra, bölgesel ve küresel siyasi gelişmeler, dış ilişkiler, enerji maliyetleri gibi faktörlerin enflasyon üzerindeki etkisi de göz ardı edilmemeli.
Birçok kesim için zorlu bir yıl olacak gibi görünüyor. Ancak ekonomi yönetimi, bu zorlukları aşma konusunda kararlı bir duruş sergiliyor. Umarız ki bu çaba, tek haneli enflasyon, düşük faiz ve istikrarlı bir ekonomik ortamın sağlanmasıyla sonuçlanır.
Nisan ayı enflasyon verileriyle ilgili beklentiler, yıllık enflasyonun %70'in üzerine çıkacağı yönünde. Ancak, baz etkisiyle Mayıs ayından itibaren enflasyonda düşüş bekleniyor. Ana eğilimi doğru şekilde görebilmek için ise birkaç ay daha geçmesi gerekecek. Bu süreçte, baz etkisinin olumlu etkileri devam ederken, ekonomi yönetiminin politika kararları ve uygulamaları da yakından izlenecek.
Muhtemelen, ekonomi yönetiminin başarısını Eylül ayına doğru daha net bir şekilde değerlendirebileceğiz.