FİKRİ CİNOKUR - ANTALYA – Türkiye ve ekonomisi için önümüzdeki yıllarda tehdit oluşturacağı ifade edilen Suriyeli sığınmacıların bir an önce uluslararası hukuka bağlı kalınarak kamplarda toplanması istendi.
Doç. Dr. Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) üye toplantısına konuşmacı olarak katıldı. ‘’Mavi Vatan ve Sığınmacı-Düzensiz Göçmen Sorunu’’ hakkında bilgi veren Yaycı, ‘Mavi Vatan’ doktrinini ve haritasını yazmanın kendisine nasip olduğunu söyledi.
Türkiye’nin 462 bin metrekare olan Münhasır Ekonomik Alanı ve haritasını 22 yılda yazdığını ifade eden Yaycı, şunları kaydetti.
‘’Türkiye’nin kara ve deniz yüzölçümü toplamı 1 milyon 245 bin metrekare. Devletler denizleri ile büyür. Türkiye deniz ülkesidir. Türkiye sadece üç tarafı denizlerle kaplı ülke değildir. Anadolu yarım adası ve Trakya Yarımadası ile Türkiye nüfusunun yüzde 70’i deniz kenarlarında yaşamaktadır. Ancak, Türkiye denizlerden yararlanamıyor.’’
-Antalya demiryoluna bağlanmalı
Antalya Limanının Mersin Limanı kadar çalışmadığını vurgulayan Yaycı, ‘’Deniz yolu, diğer taşımacılığa göre daha ucuz. Antalya limanı neden hareketli değil? Demiryolu olmadığı için. Antalya limanı demiryoluna mutlaka bağlanmalı. Eğer Antalya denizi demiryoluna bağlanırsa ekonomisi de uçar gider’’ dedi.
Türkiye’nin etrafının 30 yıldır savaş çemberinde olduğunu ancak, bu savaşların içinde olmadığını vurgulayan emekli Tümamiral Cihat Yaycı, şöyle devam etti.
‘’Türkiye bu gücü nasıl alıyor. Güçlü bir silahlı kuvvetleri var. Türkiye savunma sanayi ihracatı bakımından Dünyada 14. Sıradan 11 sıraya yükseldi. Türkiye’nin savunma sanayisinde çok güçlü bir potansiyel var.’’
Türkiye’ye her taraftan gelen sığınmacının dışında düzensiz göçmenlerin de kaçak yollarla girdiğini anımsatan Yaycı, sınırlarda kara mayınlarının temizlenmesiyle ilgili Ottowa Sözleşmesine, öneriyi getiren ABD başta olmak üzere bölge ülkelerinin hiçbirinin imzalamadığına dikkat çekti. Yaycı, şöyle devam etti.
‘’Önce Irak sınırında mayınlar temizlendi. Bu mayınları da İsrail temizledi. Sınırda mayın kalmayınca Irak’tan göç başladı. Suriye sınırı mayından temizlendi, Suriye’den göç başladı. Sığınmacı ve göçler devletleri ve ekonomileri çökertme politikasıdır. Asrın gayrı resmi kitlesel imha silahı sığınmacılardır. 2010 yılında 18 bin 088 olan kayıtlı Suriyeli sığınmacı sayısı 2024’te 3 milyon 600 bine ulaştı. Dünyada en fazla kayıtlı sığınmacı sayısı Türkiye’de bulunuyor. Dünyadaki kayıtlı sığınmacıların 5’te biri Türkiye’de yer alıyor.’’
Suriyeli sığınmacılar nedeniyle Türkiye’nin demografik yapısının değişeceğini öne süren emekli Tüm amiral Cihat Yaycı, sözlerini şöyle tamamladı.
‘’10 yıl sonra Türkiye nüfusunun yüzde 30’u sığınmacı kökenli olacak. Bu ekonomimiz ve milletimiz için çok büyük tehlike olacak. Çünkü sığınmacıların ortalama çocuk sayısı 5,3 iken Türkiye’de bu oran 1,92’dir. Okul çağındaki Suriyeli sığınmacı çocuk sayısı 1 milyona yaklaştı. Eğitim alan 620 bin çocuk var. Türk nüfusu yaşlanıyor. Sığınmacıların yaş ortalaması ise 23. Önlem alınmaz ise bu ülkenin dinamiklerini ele geçirmemesi mümkün değil. Sınır bölgelerindeki kentlerimizin nüfusa göre sığınmacıların oranı artıyor. Sığınmacıların bu durumu Türkiye adına çok tehlike yaratıyor. Sığınmacılar ekonomimiz ve milletimiz için büyük bir sorun, kangren haline geldi. Sığınmacılar bir an önce uluslararası hukuka göre kamplarda toplanmalı. Kamplara alınmalı.’’