Kurlar Yükleniyor...
Türkiye’de kuraklık var ama akarsular boşa akıyor
ÇEVRE

Türkiye’de kuraklık var ama akarsular boşa akıyor

FİKRİ CİNOKUR - ANTALYA – Buğday başta olmak üzere hububat rekoltesinin mayıs ayı yağışlarına bağlı olacağı belirtilirken, olası kuraklık karşısında ise Türkiye’de tüketimde sıkıntı yaşanmayacağı bildirildi. Yem üreticilerinde KDV alacakları ödemelerinin öteleneceği kaygısı yaşanıyor. Üreticiler kuraklığa karşı, akarsuların denize boşa akmasına önlem alınmasını istiyor.

Antalya Ticaret Borsası Meslek Komitesi toplantısında, yem ve hububat üretiminde yaşanan sorunlar tartışıldı.

Selçuklu Un ve Yem San. Tic. A. Ş Yönetim Kurulu Başkanı ve Antalya Ticaret Borsası Meclis Üyesi Nuri Büyükselçuk, son 2 yılda yem artışları, yem fiyatlarıyla süt ve et fiyatları arasında bir denge oluşmadığını belirtti.

Geçen yıl yemdeki artışın ortalama yüzde 35-40 arası, ette yüzde 140, sütteki artışın ise yüzde 60-70 olduğunu ifade eden Büyükselçuk, şunları kaydetti.

‘’Her sektörün kendine göre dinamikleri var. Her sektörde kendi dinamikleri doğrultusunda kendi fiyatlarını düzenliyor. Yem sektörümüz 28 milyon ton üretimi ile Avrupa'nın birinci, dünyanın yedinci büyük yem sanayisi. 28 milyon ton yem bin civarında firma tarafından üretiliyor. Bu kadar çok firmanın olduğu bir sektörde fiyatları belli bir grubun maliyetlerin çok üzerinde tutması mümkün değil. Yani onun için yem fiyatları piyasa koşullarında belirleniyor. Yani diyelim ki devlet çok uygun fiyata et getirdi. Et fiyatları yüzde 50 düştü, yem fiyatları yüzde 50 düşmeyecektir. Ya da olağanüstü bir durum oldu. Et fiyatları yüzde 100 arttı. Yem fiyatları bundan dolayı artmayacaktır. Çünkü yem fiyatlarını belirleyen dinamikler çok farklı.’’

Yem fiyatlarının artmasında, TMO’nun politikaları, döviz kurları, yurt dışındaki kuraklıklar gibi nedenlerin belirlediğini vurgulayan Büyükselçuklu, şöyle devam etti.

‘’Yem fiyatlarının artmasında Chicago ve Londra borsalarındaki ham yağ fiyatları, küspe fiyatları da etkili oluyor. Her sektörün kendine göre bir dinamiği var. Fakat yem fiyatlarıyla et ve süt fiyatları arasında bir denge yok. Bu yıl ki hasat öncesi duruma baktığımızda kendi yöremizde hububat ve yem üretimi çok iç açıcı değil. Zaten bizim bölgemiz çok hububat bölgesi değil. Bölgemizde çok daha katma değerli ürünler üretildiği için hububattan gelen miktarı çoğu üretici bir gelir olarak görmüyor. Yapabiliyorsa işte örtü altı üretim yapıyor, seracılık yapıyor, meyvecilik yapıyor. Atıl alanlarını da hububat yapıyor.’’

-Yağışlar hububat verimi belirleyecek

Türkiye geneline bakıldığında mayıs ayı 20’sine kadar olan süreçte yağışların hububatın verimliliğini belirleyeceğine dikkat çeken Büyükselçuklu, şöyle devam etti.

‘’O kritik döneme girdik. Son aldığımız bilgilere göre TMO’nun elinde 10 milyon ton arpa ve buğday var. Bu sevindirici. Herhangi bir kuraklık durumu olsa bile tüketim bundan dolayı etkilenmeyecek. 1,5 milyon tona yakın mısır var. Bu da piyasayı dengeliyor. Son 10-15 gündür piyasalar hareketlendi. TMO fiyatları piyasaların altında kalmaya başladı. Bu nedenle TMO’daki ürünlere bir talep oluştu. Hammadde arzı yönünde bir sıkıntı yok. Fakat piyasalarda finansmana erişim çok ciddi bir sıkıntı. Kredi faizlerinin yüzde 60-70’leri bulduğu bir ortamda yüzde 60 70 demek aylık vade farkının yüzde 6 olması demek. Siz bir malı 3 ay vadeli satıyorsanız yüzde 18- 20 bir fiyat artışı olur. Finansman giderinden dolayı fiyat yükseliyor. Bu da enflasyonun kendisini körüklüyor. Bu piyasadaki sıkışıklıklar da hem de tahsilat risklerini arttırıyor.’’

Enflasyonun bütün kötülüklerin anası olduğunu vurgulayan Nuri Büyükselçuklu, ‘’Enflasyon ortamında parası olanlar da ödemelerini ötelemeye çalışıyor. Bir hafta geç ödesem finansman geliri olur diye normalde parası olduğu halde insanlar bazı ödemelerini öteliyorlar. Bu da firmalar arasındaki ticari barış ortamını zedeliyor. Firmalar arasında sıkıntılara yol açıyor’’ dedi.

-KDV iadeleri

Sektör olarak kamudan en büyük beklentilerinin KDV iadelerinin ödenmesi olduğunu anlatan Büyükselçuklu, sözlerini şöyle tamamladı.

‘’Kamudan çok ciddi miktara ulaşan KDV iadeleri alacaklarımız var. Yemde KDV’nin sıfır, unda yüzde 1 olduğu düşünülünce biz pek çok hammaddeye akaryakıt olsun, taşımacılık olsun, nakliye olsun. Yüzde 20 KDVL ödemekteyiz. Sektörün ortalama ciro olsun yüzde 4’ü kadar devlette bekleyen KDV iadeleri var. Şu anda biz İade bekliyoruz. Ancak, Ankara’da bu iadelerin ödenmesi konusunda biraz daha yavaş davranılması ve zamana yayılması konusunda görüş olduğu iddiaları var. Maalesef biz ödemelerimizi yaparken bir gün, bir saat daha geciksek devre sonu faizleri ödüyoruz. Gecikme faizleri ödüyoruz. Fakat kamudaki alacaklarımız maalesef biraz böyle keyfi bir şekilde ötelenebiliyor.’’

-Samanda sıkıntı var, akarsular boşa akıyor

ATB Meclis Üyesi Kadir Sarıcalar da meralarda sıkıntılar yaşandığını, Türkiye’de kuraklık olmasına rağmen suların denize boşa aktığını söyledi.

Korkuteli bölgesinde kuraklık yaşandığını ve ürün kaybının yüzde 60 civarında olduğuna dikkat çeken Sarıcalar, İç Anadolu bölgesinin ise Nisan ayında biraz yağış aldığını kaydetti.

Adana ve Diyarbakır bölgelerinin saman konusunda iyi olduğunu, Trakya’da sıkıntı yaşandığını anlatan Kadir Sarıcalar, ‘’Türkiye’de kuraklık var. Yaylalar inşallah sezonu kurtarır’’ dedi.

Bucak ovasında da sıkıntı olduğuna dikkat çeken Sarıcalar şöyle konuştu.

‘’Batı Akdeniz yöresinde büyük kuraklık var. Saman tonu 2-3 bin liraya dayandı. Kuraklık olunca yem fiyatları, et fiyatları ve süt fiyatları da artacak. Kuraklık fiyatlara yansıyacak. Bölgemizde, ülkemizde kuraklık var. Ancak akarsularımız boşa akıyor. Manavgat Irmağı denize boşa akıyor. Buradan kuraklık yaşanan bölgelere su taşınırsa ovalar sulanabilir. Akarsularımızın boşa akmaması için çözüm üretilmeli.’’

Yayın Tarihi
01.05.2024
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu habere ilk yorumu yazan siz olun.

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla