Kurlar Yükleniyor...
articledummy

Uzun vade olumlu ama kısa vadeyi geçebilirsek

Cumhuriyetimizin 95. yılı kutlu olsun. 

Finans Derneği Başkanımız Prof.Dr. Başaran Öztürk’ün “Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi de minnetle anıyor manevi huzurlarında saygı ile eğiliyorum. Ülkemizin dört bir yanında görev yapan güvenlik güçlerimize görevlerinde muvaffakiyetler diliyorum. Terörün her türlüsünü ve teröre doğrudan veya dolaylı destek veren iç ve dış mihrakları da nefretle kınıyorum.” kutlama mesajına aynen katılıyorum.

29 Ekim 2018 tarihi Cumhuriyetimizin kuruluş yılı ve İstanbul Havalimanı’nın açılışı ile daha da anlamlı hale geldi. 

Atatürk Havalimanının kapasitesi artık havacılığın gelişmesine yetişemez hale gelmişti. 

Yeni havalimanı ile birlikte havacılık sektörümüz yeni bir ivme kazanacak. 

İstanbul’u dünyanın en önemli havacılık merkezi (hub’ı) haline getirecek ve  İstanbul havalimanı aynı zamanda turizm sektörüne yeni bir soluk da katacak. 

Tabi en önemlisi Atatürk Havalimanı’ndan sağlanan gelirin çok üzerinde bir gelir yaratma kapasitesine kavuşuyoruz. 

Elde edilecek gelirin ekonomiye katkısı birdenbire hissedilmeyecek ama zamanla bu katkı ülkemize güç katacak. 

Aslında geldiğimiz noktada da ülkemizde birçok yatırım hamlesi yapıldı ve bunların meyvelerini toplamaya başladık ya da başlayacağız. 

Ancak kısa vade de başta özel sektör borcu olmak üzere yüksek borçluluk düzeyi ekonomide ciddi bir sıkışıklığa yol açıyor. 

Çok olağanüstü bir durum olmadığı takdirde ekonomimizin 2 yıllık bir durgunluğa girdiği değerlendiriliyor. 

Bu durgunluğun en şiddetli olan ilk altı aylık kısmına girmiş bulunuyoruz. 

Gelecek sene bahar aylarının sonlarına doğru yavaş da olsa iyileşme emarelerini görmeye başlayacağız. 

Ama o günlere kadar ayakta kalabilmek çok ama çok önemli. 

Ne yazık ki her gün bir konkordato haberi duyuyoruz. 

Bankalarda bazı sektörlere kredi verme konusunda zaten istekli değildi, şimdi bu yaklaşımlarını turizm sektöründe de göstermeye başladılar. 

Bu nakit sıkışıklığı devam ettiği müddetçe sadece inşaat sektörü, ithalatçılar değil tüm sektörler bu durumdan olumsuz etkilenecekler. 

Gelecek yıl çok daha büyük beklenti içinde olduğumuz turizm sektörünün bu krizden en az etkilenmesi ekonomiye katkı sağlaması yönünden çok önemli. 

Geldiğimiz noktadan geriye düşmeden sektörün ileriye gitmesi için finansal yönden de gereken adımlar atılmalı.

Gerek ülkemizdeki ve gerekse dünyada bu tür krizlerin aşılmasında bankalara ilave kaynak aktarımı ile reel sektöre nefes alacak imkanlar sağlanmıştır. 

2001 krizinde İstanbul Yaklaşımı ile bu tür bir finansal desteğin yapıldığını o günlerin iş hayatında olanlar bilir. 

Yakın zamana kadar benzer bir adım atılır diye bir beklenti içindeydim. 

Son zamanlarda biraz umutsuzluğa kapılmıştım, ancak 26 Ekim’de Cumhurbaşkanımızın partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında “Piyasalardaki nakit sıkışıklığını aşmak için çalışmalarımız bulunuyor” söylemi beni bir kez daha umutlandırdı. Umarım bu çalışmalar kasım ayı içinde hayata geçirilir.


 

Yayın Tarihi
30.10.2018
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla