Kurlar Yükleniyor...
articledummy

YAĞMUR DİNDİ AMA GÜNEŞ HENÜZ AÇMADI

Sezon yaklaşıyor. Geçen iki yılın yaralarının bu yıl ne kadarının sarılacağını bilemiyoruz. Ama 2018 yılının son iki yıldan daha iyi geçeceği yönünde önemli işaretler var.

Finans kurumları ki başta bankalar, 2016 ve 2017 yıllarında hükümetin desteği ile turizm sektörüne katkı vermeye devam ettiler. Bu katkı şu an devam ediyor mu? Eski kredi iştahı var mı, finans kesimi turizm sektöründen umutlu mu? Bu soruların cevapları sektörün geleceği için hayati öneme sahip.

Bankalar turizm sektörüne olumlu bakıyorlar ama 2017-2018 kış sezonunu bekle gör yaklaşımı içinde geçirdiler. Yatırım kredileri 2015 ve önceki yıllara göre belirli büyük gruplar dışında düşük seviyelerde seyretti. Daha çok kredi ödemelerinin ötelenmesi, ödemesiz dönemlerin oluşturulması ağırlık kazandı 2017 yılında.

Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) verilerine baktığımızda turizmin toplam krediler içindeki payı 2016’ya göre az da olsa gerilemiş durumda. Aşağıdaki grafik yıllar itibariyle turizmin toplam krediler içindeki aldığı payı gösteriyor.


Grafikte de görüldüğü üzere sektörün toplam kredilerden aldığı pay her yıl düzenli olarak artmış, son yıllarda yavaşlama eğilimine girmiştir. Krizler yaşanmasaydı bu oran bugünlerde %5’lere yaklaşabilirdi.
Aşağıdaki diğer grafik ise yıllar itibariyle toplam krediler ile turizm kredilerinin seyrini gösteriyor. Özellikle 2017 yılında toplam kredi miktarında ciddi bir artış meydana gelirken turizm kredilerinin o nispette artmadığını da gözlemliyoruz. Toplam kredilerde 2016’dan 2017’ye %21 artış olurken turizme verilen kredilerde sadece %16.5 bir artış olmuş.
 

İstihdamın %8’inde payı olan, Gayri Safi Milli Hasılaya ortalama %4 (ki bu oran bazı yıllarda %7’lere yaklaşmıştır), cari açığa önemli katkılar sağlayan sektörün kredilerden de aldığı payın (bu oranlar dikkate alındığında) yetersiz olduğunu düşünüyorum.

Yine TBB verilerine göre 2013 yılında turizm kredilerinin %3’ü tasfiye olunacak krediler kapsamındayken bu oran 2017 yılında yaklaşık bir puan artarak %4’ler düzeyine gelmiştir.


Onca yaşanan olumsuzluğa rağmen tasfiye kredilerdeki artış korkutucu boyutta değil. Tabii ki KGF kredilerinin ve verilen desteklerin etkisi var ama sektör de kendi dinamikleri ile bu zorlu süreci yönetebildiğini de göstermiştir.

Gelinen bu noktada, kimse tarafından açıkça ifade edilmese de bankaların sektöre dönük risk iştahında bir azalma olduğunu gözlemliyorz. Kırılganlığın devam ettiği, taşların yerine oturması için zamana ihtiyaç olduğu, yatırım ortamı için faiz oranlarının da gerilemesi gerektiği değerlendiriliyor bankacılar tarafından.

Bankalar sezonun beklendiği şekilde geçmesini ve firmaların geri ödeme akışlarını görmek istiyorlar. Bankacı bir arkadaşım fırtına, yağmur dindi ama henüz güneş açmadı diye özetledi durumu.
Verilerin tamamı Türkiye Bankalar Birliği verilerinden temin edilmiştir.  

 

Yayın Tarihi
12.03.2018
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla