Kurlar Yükleniyor...
Antalya iş dünyası Kaleiçi yat limanına modern kimlik kazandırılmasını istiyor
KONGRE

Antalya iş dünyası Kaleiçi yat limanına modern kimlik kazandırılmasını istiyor

FİKRİ CİNOKUR /ANTALYA - Antalya iş dünyası, tarihi ve doğal yapısıyla ünlü Kaleiçi ve Yat Limanı'na yeni işlerlik ve modern kimlik kazandırılmasını istiyor. Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu  Başkanı Abdullah

FİKRİ CİNOKUR /ANTALYA - Antalya iş dünyası, tarihi ve doğal yapısıyla ünlü Kaleiçi ve Yat Limanı'na yeni işlerlik ve modern kimlik kazandırılmasını istiyor.

Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu  Başkanı Abdullah Erdoğan, ATSO tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen ''Antalya İş Dünyası Yerel Yönetimler Zirvesi''nde yaptığı konuşmada kentin imar düzenlemelerine ilişkin taleplerini dile getirdi.
 İmar planları revizyonu ve imar plan tadilatlarının sık sık gündeme getirilip, mevcut planların bozulmasının önüne geçilmesini isteyen Erdoğan, şunları kaydetti.

''İmar planları hazırlanırken STK ve ilgili meslek odaların katılımıyla akademik veriler ışığında hazırlanıp tadilata mahal bırakılmamalı. Düzenleme Ortaklık Payı(DOP) hiçbir şekilde imar plan tadilat konusu yapılmamalıdır.
Yeni imar planlarında şehir içi bisiklet ve yürüyüş yolları dahil edilmeli, şehir içindeki mevcut bisiklet yolu yeniden gözden geçirilmeli ve kullanılabilir, işlevsel hale getirilmelidir.''

KALEİÇİ'NE YENİ MODERN KİMLİK KAZANDIRILMALI
Turizm kenti Antalya'nın dünyaca ünlü tarihi ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Kaleiçi ve Yat Limanının yeni  imar planlarının kamulaştırma kararları da dahil olmak üzere yürürlüğe sokulması gerektiğini dile getiren Abdullah Erdoğan, şöyle devam etti.

''Yat limanı projelendirilmesine acil olarak profesyonel ellerle yeni modern bir kimlik kazandırılmalıdır. Balbey mahalle projesi gerekirse tekrar ele alınıp, bütüncül olarak değerlendirilmelidir. Balbey projesi, Haşim İşcan ve Kaleiçi bütüncül olarak profesyonellerle yeniden değerlendirilmelidir.
Tünektepe, millet bahçesi, Boğaçayı ve Konyaaltı sahil projesi, Santral mahallesi kentsel dönüşüm gibi projeler hakkında kamuoyunu bilgilendirilmeli. İnşaat ruhsat harçları düşürülmeli, ASAT'a ödenen altyapı bedellerinin düşürülmesi, keşif ücreti, konteyner bedeli, imarla ilgili ücretlendirme ve hafriyat tutarlarında indirim yapılmalıdır. Çatılarda hafif yapı elemanları kullanma zorunluluğu kaldırılmalıdır.''

TOKİ DAR GELİRLİ VATANDAŞLARA KONUT ÜRETMELİ
BAKSİFED Başkanı Erdoğan, kentin en önemli sorunların başında gelen Kırcami imar planı konusunda, bundan sonraki yol haritası ve bölgenin altyapı çalışmaları hakkında belediyenin bilgilendirme yapmasını istedi. Altyapı çalışmalarında ilgili kurum ve kuruluşların koordinesine özen gösterilmesi gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, şöyle devam etti.

''TOKİ kuruluş mantığı gereği dar gelirli vatandaşlara konut üretme sınırlarına geri çekilmeli. Şehir içinde yapsat mantığı ile iş yaparak serbest piyasada haksız rekabete öncülük etmemelidir. Santral mahallesi gibi bölgelerin sorunları çözülmeli ancak TOKİ'nin sağladığı vergisel avantajlar ve arsa maliyetleri nedeniyle özel sektörle haksız rekabet etmemelidir. Statik yönden uygunluğuna bakılmadan, imar affı uygulanmalıdır.yani betonarme yapısı sağlam olmayan binalar imar affına sokulmayıp yıkımları yapılmalıdır. Kaçak yapıların önünü kesmek için etkin denetim ve caydırıcı para cezası uygulanmalıdır.''

BEDEVİ ÇADIRI GÖRÜNTÜLERİ ANTALYA'YA YAKIŞMIYOR
Kent estetiği açısından çirkin görüntülere neden olan katlanır cam ve çıkmalara bütün belediyelerce bütüncül bir standart getirilmesini öneren Abdullah Erdoğan, taleplerini şöyle sıraladı.

''Bedevi çadırı görüntüleri Antalya'mıza hiç yakışmamaktadır. Mümkünse binalarda projede ayrı atık (kağıt,cam,yağ,vs…)  yerleri yapılması, projelerde mümkün değilse mahallelerin belirli bölgelerinde yerler yapılarak atık bilinci oluşturulmalıdır.

Belediyeler yasal çerçevelerin ötesine geçerek şeffaf ve katılımcı bir mekanizma kurarak ilgili meslek odaları ve STK'larla  ortak akıl ile karar alınabilen bir mekanizma kurulmasını ve alınan önemli kararlar kamuoyuyla paylaşılmalı.

Deprem Master Planı hazırlanmalı,  riskli bölgeler ve zemin yapıları bütüncül olarak tespit edilmelidir. Acil durum sığınma yerleri, acil trafik rotaları ve afet toplanma alanlarının bir an önce kamuoyuyla paylaşılmalı, AFAD’ın çalışmaları ve afet senaryoları etkin iletişim yollarıyla ve medya aracılığıyla kamuoyu bilgilendirilmelidir. Kentsel Dönüşüm Master Planı hazırlanmalı. Dönüşümler bina değil ada, hatta mahalle bazında yapılmalı. Dönüşüm alanları biran önce belirlenmeli ve bireysel inşaat ruhsatı verilmelidir. Kentsel dönüşümün sağlıklı yapılabilmesi için Deprem Master Planı şart ve sağlam bir altlığıdır. Deprem Master Planı yapılmadan kentsel dönüşüm yapılması, işin gerçek ruhuna uymaz.'' 
 

Yayın Tarihi
21.06.2019
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu habere ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla