Burdur'da antik kentler ve tarihi kervansaraylar doğa yürüyüşçülerine yasaklandı

FİKRİ CİNOKUR - BURDUR - Burdur'a bağlı Bucak ilçesinde arkeolojik antik kentler ve tarihi kervansarayların girişi ziyaretçilere karşı zincirlerle kilitli tutulurken tarihi eserler de bakımsızlık ve ilgisizlikten yıkılmakla karşı karşıya bulunuyor.

Beydağları Doğa Sporları Kulübü Başkanı Metin Atasayar yaptığı açıklamada, 17 Şubat 2020 tarihinde kalabalık bir grupla Burdur'un Bucak ilçesindeki Selçuklu Sultanı Keykubat Bin Keyhüsrev tarafından yaptırılan tarihi İncirhan Kervansarayı ve bölgeye ziyarete gittiklerini söyledi.

Ziyaret öncesi tarihi Kervansaray'ı ziyaret edeceklerini bildirdiklerini ancak, kervansarayın zincir kilitle kapalı olduğunu ifade eden Atasayar, şunları kaydetti.

 ''Hafta sonu yaptığımız Çebiş- İncirdere etkinlik sonunda doğal olarak yürüyüş grubumuzla Anadolu Selçuklu sultanlarından Keykubat Bin Keyhusrev tarafından (1339-1340) yıllarında yaptırılmış İncir Han Kervansarayını ziyaret etmek istiyoruz. Ancak iki gün öncesi kapısında kilit olduğunu öğrenince telefonla köy muhtarını arıyoruz. Kendisine ulaşamayınca bir şekilde Bucak Belediyesine yönlendiriliyoruz. Belediye çalışanı Bucak Kaymakamlığına yönlendiriyor.Kaymakamlıktaki görevli memur ile aramızda trajikomik konuşma geçti. Görevliler, antik kentleri ve tarihi kervansayarı ziyaret ettirmemek için bin bir dereden su getiriyorlar.''

Tarihe direnen Selçuklu dönemine ait kervansarayın durumun içler acısı olduğunu belirten Metin Atasayar, ''Tarihi yapının duvarlarından incir ağaçları büyüyor. Adeta (Ocağıma incir ağacı diktin) diyor. Tarihi kervansaray ilgisizlikten ve bakımsızlıktan yakın zamanda yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor'' dedi.

BEYDOSK Başkanı Metin Atasayar ile Bucak Kaymakamlığında görevli memurlar arasındaki geçen traji-komik konuşma şöyle:

Kaymakamlıkta ilk memur:

-Dilekçe vermeniz gerekiyor. Nerden bilelim sizin içeri girip orayı bombalamayacağınızı ? Üzerinize alınmayın lütfen ama biliyorsunuz Türkiye’nin ne hallerde olduğunu…

- Yapmayın hanımefendi ne bombası, biz dağcılık kulübüyüz, burası turizme açık değil mi ?

-Ben sizi daha yetkili bir arkadaşa bağlayayım efendim.

Kaymakamlıktan ikinci memur:

-Efendim dilekçe vermeden olmaz ! Sizin içeri girip fotoğraflar çekip (Şu taş niye orada değil de burada gibi) suçlamalar yapmayacağınızı nereden bilelim ? Bakanlıkla başımız derde mi girsin. Üzerinize alınmayın lütfen ama devir kötü devir… Ama ben size yine de köy hizmetlerine bakan arkadaşımızın telefonunu vereyim.

-Sağ olun Allah razı olsun memur bey, Allah sizleri başımızdan eksik etmesin...

Kaymakamlık görevlileriyle telefon konuşmasını üzüntüyle kapattığını anlatan Atasayar, sözlerini şöyle tamamladı.

''Bucak Kaymakamlığının köy hizmetlerinden sorumlu arkadaş kapıyı açtırabileceğini söylemesiyle rahatladık. Gün geldi çattı, Pazar öğleden sonra İncirhan’a ulaşmadan 1 saat önce kendisini aradım, Merak etmeyin kapıyı açtırıyorum) müjdesiyle sevindik ki gittiğimizde o çirkin kapı yine kapalı, ne gelen var, ne giden.

Harabeye dönmüş güzelim tarihi yapının duvarlarından incir ağaçları fışkırması bir rezillik, tanıtım tabelası bile olmaması ayrı bir rezillik.''