Kurlar Yükleniyor...
Esas tehlike istihdamdan çıkışta
EKONOMİ

Esas tehlike istihdamdan çıkışta

FİKRİ CİNOKUR – ANTALYA – Dünya ülkeleri ekonomileri ve sosyal yaşamı olumsuz etkileyen pandemi nedeniyle Türkiye ekonomisinin yüzde 2-3 daralsa bile Antalya ekonomisinde yüzde 20 daralma bekleniyor. Antalya Sanayici ve İş İnsanları

FİKRİ CİNOKUR – ANTALYA – Dünya ülkeleri ekonomileri ve sosyal yaşamı olumsuz etkileyen pandemi nedeniyle Türkiye ekonomisinin yüzde 2-3 daralsa bile Antalya ekonomisinde yüzde 20 daralma bekleniyor.

Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (ANSİAD), 6. Online Toplantı konuğu İYİ Parti Kalkınmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı  ve ANSİAD Fahri Üyesi  Prof. Dr. Ümit Özlale oldu.

Akdeniz Üniversitesi İİBF  Öğretim Üyesi ve ANSİAD fahri üyesi Doç. Dr. Şükrü Erdem moderatörlüğündeki toplantıda, ‘’Nasıl Bir 2021 Bekliyoruz?’’ konusu ele alındı.

Doç. Dr. Şükrü Erdem, 2021 yılında da pandeminin devam edeceğini ve buna hazır olunması gerektiğini belirtti. Antalya turizminde yüzde 80 düşüş yaşandığını ifade eden Erdem, şöyle devam etti.

‘’Tek ürüne bağımlı kalmak iyi bir şey değil. Maalesef tek ürüne bağımlılık böyle zamanlarda aşırı darbe almamıza yol açıyor. Bunu 2016’da da yaşadık. Tarım telafi eder gibi görünüyor ama edemez. Türkiye ekonomisi pandemide yüzde 10 daraldığında Antalya ekonomisindeki daralma bizim tahminimize göre yüzde 35 civarında. Bu yılın genelinde Türkiye ekonomisi yüzde 2-3 bile daralsa Antalya ekonomisi için yüzde 20 daralma riski görülüyor. Nitekim Türkiye’de son bir yılda SGK’lı istihdam kaybının yarısı Antalya’da oldu.’’

Antalya’da kredi hacminin bu yıl 90 milyar liradan 130 milyar liraya çıktığına dikkat çeken Doç. DR. Şükrü Erdem, ‘’Antalya göç alan bir il. İnşaat ekonomisi önemli, bu durum ve krediler hasarı kısa dönemde azaltıyor, ama uzun dönem için yatırım kapasitesinde düşüş görüyoruz’’ dedi.

-MB kurutuldu-

Antalya ekonomisinde pandemi etkilerinin ciddi anlamda hissedildiğini belirten Prof. Dr. Ümit Özlale de şöyle konuştu.

‘’Zor günlerden geçiyoruz, sağlık açısından da kısa dönemde iktisadi faaliyetler açısından da çiğnenen hukuk açısından da çok kolay günlerden geçmiyoruz. Covid-19 öncesinde Türkiye’de kur ve faizleri aynı anda baskılama sevdası vardı. MB başkanı gittikten sonra gelen Merkez Bankası başkanı da önemli hatalara imza atmıştı, çok güçlü ve yanlış bir tercihle faizler aşağıya doğru indirildi ve TL’nin cazibesi kayboldu. Dolara olan bir talep arttığında bu talebi karşılayıp doların değerini arttırmamak için MB’nın rezervleri kullanıldı.  Bir süre sonrasında da kurutuldu.’’

Düşük faizler ve TL’ye güvensizliğin dövize olan talebi arttırdığını vurgulayan Prof. Dr. Özlale, şöyle konuştu.                                                                                                            ‘’Esas tehlike, istihdamdan çıkışta... İşsizliğe değil, çalışan sayısına bakmak lazım. İstihdamdan çıkış salgın öncesinde başlamıştı. Kredi koşulları sıkılaştı, finansman maliyetleri arttı. TCMB piyasayı likiditeye sıkıştırıp faizleri değiştirmeden faizleri arttırma yoluna gitti. Bu süreçte 2021’de piyasaya sürülen TL likiditesini azaltacak. Piyasa faizleri, TCMB faiz arttırmasa bile artar ve talep daralacak ve ithalata tedbirler getirilecektir. Merkez Bankası rezervlerinde daha fazla bir bozulma olmayacaktır, TL’deki değer kaybının kısmen önüne geçilir ve daralma keskinleşir.’’

Yayın Tarihi
17.10.2020
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu habere ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla