Küçük otellerde sertifika sıkıntısı

İzmir Otelciler Odası Başkanı Mehmet Gönen, belediye belgeli küçük otellerin büyük oteller gibi yüksek bütçeli yerler olmadıklarını belirterek, ''Dolayısıyla bu uygulamanın maliyetleri de çok fazla artıracağından Güvenli Turizm Sertifikası küçük oteller için zorunlu olmamalı'' dedi.

Gönen, yazılı açıklamasında, geçtiğimiz günlerde Türkiye'de de tespit edilen vak'a ile birçok tedbir hayata geçirilirken sürecin alınan üst düzey önlemlerle yürütüldüğünü anımsattı..Bu kapsamda toplu yaşam alanları olan otellerde sıkı bir temizlik çalışması başlatıldığını belirten Gönen, şunları kaydetti:

''Koronovirüs’e karşı İzmir Otelciler Odası olarak bir dizi önlem ve tedbirler aldık. Esnafımızı güçlü yapan rekabet değil,samimiyeti alın teri zor gününde yanında olması birlikteliğidir.

Esnaf sanatkarlar vicdani bir şekilde işyerleri kapalı da olsa yanlarında çalışan insanların ödemelerini de aksatmamak durumundadırlar. Koronavirüsünün Türkiye’yi de tehdit etmesiyle alınan tedbirleri son derece yerinde buluyoruz, sağlık her şeyin başında gelir. Ancak ticaret dünyasının,ekonominin de süreci en az hasarla atlatması için bazı önlemler düşünülmeli. Bir süredir insanların yaşam tarzı değişti.

Yerinde bir karar değil

Ancak sermayesi sınırlı olan esnaf sanatkarlarımız büyük işletmelerin dayanma gücüne sahip değildir.Bundan dolayı çıkartılan GÜVENLİ TURİZM SERTİFİKASI 50 odadan 30 odaya düşürülmesi yerinde bir karar değildir. Sektör çok hızlı bir şekilde sertifikasyon programlarına başladı.

Özel belgeli ve nitelikli belediye belgeli otellerde uygulanma kısmında birtakım zorluklarla mücadele edeceğiz. Her ay sürekli sertifikasyon parası vereceğiz.

Türkiye küçük esnafın vergileriyle dönüyor. Esnafımızı rahatlatmak için bazı vergi indirimlerine gidilmelidir. Küçük esnaf için hiçbir şey yapılmıyor. Eğer vergilerde indirim olursa piyasada canlılık olur. Küçük esnaf düşünülmeli.

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'na işletmeler vergi ödüyor fakat belediye belgeli otellerin tanıtımını yapmıyor.

Yetki verilen belirli firmaların denetim yapması ayrı bir sorunsal,turizm sadece 5-4 yıldızlı otellerden oluşmamaktadır. Turizm ile ilgili konularda esnaf odalarının da fikirleri alınmalı ve görüş birliği sağlanmalıdır.

Halbuki turizm, birçok ülke için ekonominin büyük bir kısmı veya can suyu olan döviz girdisi sağladığından dolayı tetikleyici güç olarak değerlendirilmektedir. Turizm sektörü sanıldığından çok daha fazla yapı taşına sahiptir.Bu sektör restoranlardan kafelere,beş yıldızlı otellerden cruise gemilerine kadar çok farklı alanda hizmet sunmaktadır.

Yaşanan veya yaşanacak olan zorluklara sadece büyük firmaların varlığı ve onların beka sorunu olarak bakmak hatalı bir bakış açısı olur. Öyle görünüyor ki COVID-19 sonrası turizm sektörü eskiye uzun bir süre dönemeyecektir.

Daha az sayıda misafir ağırlama,hijyen kurallarının yeniden düzenlenmesi, odalar ve toplu kullanım alanları ile ilgili kısıtlamalar,yeme-içme mevzuatı içindeki değişiklikler, resepsiyondan oda servisine kadar tüm hizmetin yeniden planlanması gibi çok sayıda önlem alındı.

Bunun ile ilgili tüm personel eğitim almalı ve eş zamanlı iç ve dış denetim mekanizmaları oluşturuldu.Belediye,emniyet,valilik herkes saha da çalışma yapmakta.

Tesis girişinde kontrol yapılması,toplu alanlara girişte ateş ölçümü,sağlık geçmişinin taranması ile ilgili düzenlemeler yapılmakta,HES KODU sorgusu yapılmaktadır.

Bu yıl turizmin özellikle yüksek sezon olarak tanımlanan kısmında virüs ile mücadele kapsamında oldukça ağır maddi kayıp yaşamış olan sektörün canlanması için sağlık turizmi stratejik olarak düşünülmelidir.

Küçük otellerin büyük oteller gibi yüksek bütçeli yerler olmadıklarını ve  dolayısıyla bu uygulamanın maliyetleri de çok fazla artıracağı Küçük oteller için bu karar zorunlu olmamalı.

Tekrar gözden geçirilmeli

Pandemi nedeniyle otellerde uygulanan kuralların birçoğu konulmasa bile otellerimiz tarafından uygulanıyordu.

Bakanlık belgeli olan veya olmayan 30 oda ve üzeri kapasitedeki tüm konaklama tesislerince de alınması zorunlu olacak. Normalleşme süreci ile hayatımıza giren Güvenli Turizm Sertifikası'nın önce zorunlu olmayıp sonradan zorunlu hale getirildiğine dikkat etmeliyiz.

Sertifika alma zorunluluğu getirilen konaklama tesislerinin,sertifikasız faaliyet gösterdiğinin tespit edilmesi halinde işletme faaliyetlerine son verilecek. Genelge tekrar gözden geçirilmeli.''

Genelgede yer alan maddeler doğrultusunda "izolasyon alanları ve odaları" oluşturma şartı gibi uygulamaların da küçük otellerdeki mimari yapıya uymayacağı için başka sıkıntılar yaratabileceği ortadadır.