Turizmcinin imdat çığlığı

Bentour Reisen Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Uğur, 14 günlük karantina uygulamasının sona ermesi gerektiğini, aksi taktirde karantina sürecinde tek bir turistin dahi Türkiye'ye gelmeyeceğini söyledi.

''Üyesi olduğum turizmden bazen çıldıracakmış gibi oluyorum'' diyen Kadir Uğur, ''Bir takım şeyler çok iyi yürüyor, şaşırıyorum. Bir takım şeyler hiç yürümüyor sinirleniyorum. Bazen ufak tefek şeylerden çok büyük şeyler kaybediyoruz. Kimsenin umurunda değil. Anlayamıyorum'' dedi.

Uğur, daha önce, ''Türkiye Hava Alanlarında gelenlere Korona testi yapılsın dendi. Bende bunun güzel bir giriş olmayacağını belirtti. Çünkü turiste geldiği ülkede havaalanında uçak şirketi tarafından yapılsın veya gelecek kişi kendi doktoruna yaptırsın. Bu sayede müşterinin elinde belge olur. Zaten müşteri kendi memleketinde yaptırınca bedelini sağlık sigortası ödüyor. Buna herkes mantıklı dedi ama hala nasıl olacağı tam belli değil. bir çalışma yok'' diye serzenişte bulundu. 

14 karantina kalkmadıkça tek turist gelmez

Kadir Uğur, Tatil yapmak isteyen turistlere Türkiye'yi önerdiklerinde ''Türkiye'de 14 gün karantinada kalmak istemiyorum'' diyerek ret ettiğine dikkat çekerek, şunları söyledi:

''Bize sorular soran müşterilerimizin çoğu Türkiye ye girişte 14 günlük karantina uygulanıyor diyor. Bu kalkmadan Türkiye ye adımımı atmam. Türkiye'de karantina uygulaması ne zaman kalkacak kimse bilmiyor. bunu müşterilerimize söylüyoruz. Müşteri  o zaman Türkiye'ye geleyim diyor. Müşteri 'ben 10 gün için tatile Türkiye ye gideceğim, 14 gün karantinada mı kalacağım' demekte. Başka tatil ülkelerine gitmek istiyor. Bir an önce bu karantinanın ne zaman kalkacağının belirlenip bildirilmesi gerekiyor. Yoksa portföyümüzdeki müşterileri de kaybedeceğiz.''

Konaklama vergisi çıkmazı sürüyor

Konaklama vergisine de değinen Kadir Uğur, şöyle konuştu: 

''Konaklama vergisi galiba bir dahaki seneye ertelendi. Ama uygulaması nasıl olacak hala bilen yok. Bir dahaki senenin anlaşmalarını yapıyoruz. Bu konuda farklı düşünen Üç grup otel çıkıyor karşımıza.

1- Birinci grup ben geldiğinde müşteriden alırım diyor. Peki diyoruz nasıl alırsın ki. Bana fatura edeceğin fiyatı müşteriye mi göstereceksin? Ayrıca aksiyon fiyatı ile gelen var. Bunu resepsiyon nasıl bilecek?

2- İkinci grup  otel ise 'ben senden alırım' diyor. Seni tanırım diyor. Peki diyoruz müşteri iptal eder ise biz vergisini kesmiş isek bunu ona o zaman iade etmemiz gerekir. Hayır diyor benim fiyatımın içinde. Ben bunu alırım diyor. Bu durumda bizler devlete ödemediğimiz vergiyi tüketiciden nasıl alcağız?

3- Almanya'da ki kanunlara göre bütün ödenecek paraları müşteriye rezervasyon esnasında belirtmemiz gerekiyor.
Mesela güvenlik için alınan vergilerde olduğu gibi. Her şey fiyatın içinde olmalı. Bizler bunu nasıl aşacağız. Bilmiyoruz, kimse bilmiyor.

Yaptığımız güzel şeyleri dışarıda tanıtmıyoruz, tanıtamıyoruz. Bu nedenle içim sızlıyor. biz aramızda kontuğumuzu zannediyoruz. halbuki herkes bizi dinliyor. ve yapacağımızı öğreniyor. Tanıtamadığın bir nesneyi satamazsın.
Acaba bu korona virüs mü bize bu ataleti aşıladı? Allah’ım kaldır üzerimizden bu içine kapanıklığı. Başka bir sözüm yok.
İnşallah korona ya rağmen güzel bir sezon yaşanır.''